3 Şubat 2016 Çarşamba

OSMANLIDA HAREM



Harem Nedir?


Osmanlı Devlet’inde haremden söz edilince akla hemen Topkapı Sarayı gelmektedir. Topkapı Sarayı’nın tamamen padişahların evi ve eğlence yeri olduğu çok kişi tarafından ifade edilmekte ve hatta aksine fikirleri kabul dahi görmemektedir. Turist rehberleri, Topkapı Sarayı’nın görevlileri ve hatta kasıtlı olan bir kısım ilim ve fikir adamları dahi, Topkapı Sarayı’nı, Osmanlı padişahlarınıneğlence sarayı olarak nitelendirmekte ve daha da ileri giderek bir de bu nitelendirmeleri yaparken “Amma da ihtişamlı hayat sürmüşler” ifadesini de eklemekten kendilerini alıkoyamamaktadırlar.


Sâniyen, harem, girilmesi yasak olan yer manasındadır. Mekke-i Mükerreme’nin sınırları belli yerlerine ihramsız girmek yasak olduğundan Harem-i Şerif denildiği gibi, hem Mekke ve hem de Medine’ye gayr-ı müslimler giremediğinden dolayı her ikisine birden haremeyn adı verilmektedir.

Aynı manadan haraketle, kadınların ikamet ettikleri ve yabancı erkeklerin girmesi yasak olan evlere de İslam âleminde harem adı verildiği gibi, yabancı erkeklere haram olan kadınlara da harem adı verilmektedir. Osmanlı zamanında evler ve devlet adamlarının konutları demek olan saraylar, haremlik ve selamlık diye ikiye ayrılmıştı; girilmesi yasak olan harem kısmı kadınların ikametine tahsis edilmişti.

İşte Osmanlı padişahlarının hanımlarına da harem denildiği gibi, bunların yaşadığı mekânlara da Padişah Haremi veya Padişah Evi manasına Harem-i Hümayun adı verilmişti. Aslında Osmanlı Devleti tarihinde padişahın evine Dâr’üs-Sa’âdet yani sa’âdet evi adı verilmekteyse de, Harem-i Hümâyûn yahut sadece Harem kelimesi kullanılmıştır




Osmanlı Sarayında Harem

Harem, yani evde kadınların yaşadıkları bölüm geçmiş çağlarda da vardı. Osmanlı haremi konusunda da akla ilk olarak hakkında çok az bilgi bulunan Bursa Sarayı gelir. Böyle bir saray mevcut olmuştur fakat haremiyle ilgili hiç bir bilgi yoktur. Oysaki Bursa kütüğü ve şeriye sicillerinde, Bursa Sarayına ait pek çok bilgi vardır . Ancak görkemden uzak saraylarda yaşayan Osmanlı beylerinin haremleri bu dönemde herhangi bir Türk evindekinden pek farklı olmamalıdır .

Edirne Sarayı, Topkapı Sarayı, Dolmabahçe ve Yıldız Sarayları ise haremin hem mimari hem de kuralları açısından belli olduğu yerler olarak süre gelmiş yerlerdir.

Haremde, merkezde padişah odası bulunur. Bunun etrafında ise valide sultanlar, kadınlar, şehzadeler, ustalar, kalfalar ve cariyelerin daireleri yer alır.

17. yy.da veraset sistemi değişinceye kadar harem nüfusu az olarak kayıtlara geçmiştir. Fakat şehzadelerin kafes usulüyle sarayda yaşamaya başlamalarıyla bunların ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü hizmetkâr cariyelerin de artmasıyla saray nüfusunda bir artış söz konusudur. 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarında Hanedan’la yakın ilişkisi olan şair Leyla Saz, hatıratında, “Bazı Çerkez kadınlarının kızlarını padişah haremi olup ihtişam ve elmaslar içinde hayat süreceğine dair ninnilerle büyüttüklerini” ifade etmişti .Belirtmek gerekir ki Osmanlı devlet teşkilâtında harem-i hümâyûn tabiri hem haremi hem de enderunu içine alır. Enderun padişah, saray ve devlet hizmetinde bulunacak erkeklerin, harem ise ikametgâh görevinin yanında kadınların yetiştirilmesi için bir eğitim müessesesidir. Bu bakımdan hareme yüksek dereceli kadınlar akademisi de denilebilir. Burada en alt kademe olan cariyelikten ustalığa kadar bir terfi sistemi bulunmaktadır .








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder